"Bir kadına gerçekten doğru ayakkabıları verirseniz dünyayı bile fethedebilir."
Marilyn Monroe
Kadın girişimci, risk alıp kendi işini kuran ve istihdam yaratarak sürdürülebilir işler kurup çalışan kadınlar olarak tanımlanmaktadır. Kadınların Türkiye’de girişimcilik faaliyetleri temelde ekonomiye uyum politikalarının etkisiyle azalan gelirlerine yönelik geliştirilen “kadınların kendi başlarına küçük işyeri kurma girişimlerine” dayanmaktadır. Kadınların gerek evine ek gelir sağlamak gerekse de ücretli işlerde çalışma çabalarının artması, onların ekonomik faaliyetlere girişini hızlandırmaktadır.
Kadın girişimci zaman, fikir ve diğer kaynaklarını kullanarak yatırım yaparak risk ve belirsizlik içeren bir faaliyet başlatır. Bu faaliyetin gerçekleştirilmesiyle yeni ve öncekilerin yok olmasına yol açacak sonuçlar ortaya çıkarak sosyal bir değer oluşmalıdır. Crunchbase'in Nisan ayında yayınladığı rapora göre tüm dünyada girişimcilik ekosisteminde kadın girişimcilerin oranı yüzde 17 civarında. Bu oran 2009 ve 2011 arasında büyük bir değişimle yüzde 9’dan yüzde 14’lere yükselmiş, sonrasında ise 7 yıldır çok yüksek bir değişim olmamış.
Avrupa’da nüfusun yüzde 52’si kadın olmasına rağmen, kendi işletmesinde çalışanların yüzde 34’ü ve girişimcilerin yüzde 30’u kadındır. Türkiye’de ise girişim ekosisteminde kadın girişimcilerin oranı yüzde 15 seviyesindedir. Türkiye’de kadın çalışanlar ile ilgili yapılan çalışmalar, girişimci iş kadınlarının yarısından fazlasının ticaret sektöründe faaliyet gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ülkemizdeki kadın girişimcilerin çoğunluğu 30-39 yaş aralığında yer almakta, yarısına yakını sadece lise eğitimi düzeyinde ve genellikle kentte yaşamaktadır.
Ülkelerin büyümelerinde makro ekonomik olarak katkı sağlayan temel belirleyiciler girişimcilerdir. Dünya Girişimcilik Platformu’nun (Global Entrepreneur Monitor-GEM) 29 ülke arasında yaptığı araştırmada yüksek girişimcilik faaliyetleri olan ülkelerin ortalama ekonomik büyümenin üzerinde gelişme gösterdiğini ortaya koymuştur (GEM Turkey, 2010).
Türkiye’deki kadın girişimciler, büyük fonlara ve kaynaklara erişim konusunda sınırlı imkânlara sahipler. Bu nedenle, ülkemizdeki girişimcilik ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için başta kamu kurumları olmak üzere destek veren kuruluşlar ile işbirliği geliştirmeleri oldukça önemlidir. Kurumların katkısı ile artan başarılı girişimler, istihdam, vergi ve yabancı yatırım artışı ile ülke ekonomisine fayda sunmaktadır.
KADINLARA ÖZEL DEVLET İMKÂNLARI VE DESTEKLER
Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’nın ev hanımlarına uyguladığı “15 bin lira faizsiz kredi imkânı” ve TGMP (Türkiye Grameen Mikro Finans Programı)’in uyguladığı “mikro kredi” gibi yalnızca kadınlara destek sağlayan pek çok program var. İlçe bazında kaymakamlıklara bağlı olarak çalışan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları iş kurmak isteyen kadınlar için sermaye desteği sağlamaktadır. Yararlanabilmek için bulunulan ilçedeki kaymakamlıklarda bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ofisine başvurulması gerekmektedir.
Bu programlar, kadın girişimcilere sağlanan öncelik ve kolaylıklar için örnek teşkil ediyor. Türkiye Grameen Mikrofinans Programı, ülkemizdeki yoksulluğu azaltmak için dar gelirli kadınlara hibe yerine küçük miktarda krediler vermektedir. Bu “mikrokredi” sistemi, dar gelirli kadınlara iş sağlayarak onların devamlı bir şekilde aile bütçesine katkı sağlamalarını hedefliyor.
KOSGEB VE KGF DESTEKLERİNİN ÖNEMİ
KOSGEB, kendi iş yerini açmak isteyen kadın girişimcilerin ticari hayata daha güvenli atılabilmeleri için devlet desteği veriyor. Kurum, girişimcilere “50 Bin TL hibe, 100 Bin TL geri ödemeli” olmak üzere toplamda 150 Bin TL destek vermektedir. Öncelikle girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması genel hedefine uygun olarak, girişimcilerin iş kurma ve yürütme konularında bilgi ve beceri sahibi olmaları, bu süreçte kendi rol ve sorumluluklarının farkına varmaları ve kendi iş fikirlerine yönelik iş planı hazırlayabilecek bilgi ve deneyim kazanmaları amacıyla uygulamalı girişimcilik eğitimi verilmektedir. Yeni kadın girişimciler, KOSGEB veritabanına kaydolduktan ve KOBİ vasfını taşıdıklarına dair beyannameyi doldurmalarının ardından desteklere başvurabilmektedirler. Yeni girişimci desteği uygulamasında kadınlara özel destek oranları uygulanmaktadır.
Bir başka kamu desteği olan Kredi Garanti Fonu (KGF) ise 2 yıldan kısa süredir faaliyet göstermekte olan ve belirli bir iş fikrine dayanan işletmelerin kullanmak istedikleri kredilere kefalet desteği sağlıyor. KGF’nin kefalet desteği sunduğu üst limit 2,5 Milyon TL seviyesinde. KGF kadın girişimci desteklerinden faydalanmak isteyenlerin, KOBİ vasfına sahip olan gerçek veya tüzel işletme olması gerekiyor. KGF, kadın girişimcilere sağladığı kefalet desteğinde belirli yaş sınırı uyguluyor. Kadın şahıs işletmelerinde 55 yaşın üstünde olmayan kişiler fayda sağlayabiliyorlar. Destek önceliğini yeni girişimcilere vermiş olmasından ötürü KGF, faaliyet süresi 2 yılı aşmış olan kişilere destek sağlamıyor. KGF’nin kefalet desteği sunması istenen kadın girişimcilerin en az ilkokul mezunu olması bekleniyor.
Bunlarla birlikte TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) bulunduğu il ve ilçelerde kadın girişimcilere yönelik eğitimler veriyor ve staj imkânları sağlıyor. Mutlaka bulunduğunuz il ya da ilçenin Ticaret Odası ile iletişime geçerek eğitimlerle ilgili detaylı bilgi edinmeniz mümkün.
Ayrıca Kadın Girişimciler Derneği, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı ve WeConnect International gibi yerli ve uluslararası kurumlar, kadın girişimcileri ve iş sahiplerini destekleyen faaliyetler gösteriyor. Bu kurumlarda girişim yolculuğuna yeni başlayan ya da işletmesini hayata geçirmiş başka kadın girişimcilerle bir araya gelip deneyimlerini öğrenebilir ve sosyal ağ yakalama fırsatınız olabilir.